Afrika dendiği zaman genelde insanların ilk aklına gelen şey safari yapmak olur. Boşuna da değil tabii, özellikle Tanzanya ve Kenya'da safari yapabileceğiniz Serengeti gibi bir çok Ulusal Park mevcut. Güney Afrika safari için en iyi adres olmasa da burada da safariye çıkmanız mümkün. Cape Town planınımızı yaparken önce safari hiç aklımızda yoktu ama sonra gitmişken neden yapmayalım ki diye düşünerek yer arayışına başladık. Cape Town'a 1.5 saat mesafelik yerler de var ya da Kruger National Park gibi daha uzak, uçakla gitmenizi gerektiren yerler de. Biz ortasında bir yer olsun diyerek Gondwana Game Reserve'e gitmeye karar verdik. Burada hem safari yapıp hem de dinlendirici ve romantik birkaç gün geçirebiliriz diye düşünerek 2 gece için Kwena Lodge'da kulübemizi ayırttık.
Otel'den bahsetmeden önce Cape Town'da safari hakkında birkaç genel soruya yanıt vermek istiyorum.
Aşı gerekli mi?
Benim de ilk aklıma sorulardan takılan biriydi. Kenya veya Tanzanya'da safariye giderken mutlaka Sıtma ve Sarı Humma aşıları gerekli. Güney Afrika için bu geçerli değil ve Off! sinek spreyi dışında pek bir önlem almanıza gerek yok.
Hangi hayvanları göreceğim?
Buradaki tüm safarilerde Big 5 diye adlandırdıkları hayvanları görmeniz mümkün. Aslan, Fil, Rhino, Bufalo ve Leopar. Göreceğiniz garanti değiş tabi çünkü size o an nerede olduklarını haber vermiyorlar :) Biz 3 kere safariye çıktık ve Aslan, Rhino ve Bufalo gördük. Onun dışında zürafa, zebra, antilop, gergedan ve antilop benzeri başka hayvanlar da gördük. Örneğin filleri bulamadık, saatlerce vadilerde aradık ama koca filler bir şekilde saklanmayı başardı.
Safari pahalı mı?
Safari genelde pahalı bir aktivite ancak Gondwana ilk başta çok pahalı gibi gelse de gittikten sonra aslında çok da kötü olmadığını düşünüyorum. Kwena Lodge'da konaklama, Kahvaltı, Öğle Yemeği, Çay Saati, Akşam yemeği ve günde iki kere 2-3 saatlik safari fiyata dahil ve hepsinin kalitesi çok yüksekti. Kesinlikle değdi diyebiliri. Fiyatlar geceliği 600 Euro civarında.
Nasıl ulaşırım?
Biz zaten Cape Town'da araba kiralamış olduğumuz için buraya da arabayla seyahat ettik. Yol 4.5 saat sürdü ve yollar şaşırtıcı derecede düzgün ve keyifliydi. Zaten tesis 'Garden Route' adlı rota üzerinde ve bu yolda hep güzel manzaralar size eşlik ediyor. Hatta yolu biraz daha uzatarak yol üstünde Cape Agulhas'a uğrayabilirsiniz. Burası Afrika kıtasının en Güney noktası (evet Cape Point değil). Onun dışında yol üstünde bir de Biltong (kurutulmuş et) almayı unutmayın. Benim favorim Swellendam kasabasındaki Biltong Botiek. Yolda acıkanlar için de tavsiyem Hickory Shack
Cape Town'da safari gerçek safari mi?
Bir Serengeti değil tabii. Benim ilk safarim olduğu için kıyaslayabileceğim bir deneyim yok ancak burada öyle yüzlerce hayvanın olduğu sürüleri görmeniz pek mümkün değil. Daha çok tek tük büyük bir alanda çeşitli hayvanlar gördük. Hayvan sayısı çok fazla olmasa da kesinlikle eşsiz bir deneyimdi. Sırf safari için elbette Cape Town'a gidin demem ama Cape Town'a gitmişken mutlaka safariye gidin derim.
Gelelim kaldığımız tesise. Gondwana Game Reserve 11 bin hektarlık bir alana yayılmış bir tesis. Biz tesisin içindeki Kwena Lodge'da kaldık. Bu Lodge 14 kulübeden oluşuyor ve gerçekten çok eşsiz bir yer. İşin en heyecanlı kısmı hayvanlarla aynı alanda kalıyorsunuz. bu demek oluyor ki sabah uyandığınızda karşınızda bir fil ya da aslan olabilir. Çay saati sırasında genelde Zebralar geliyordu. Hatta fotoğraf çekeyim derken biraz fazla mı yaklaştım ne Zebra üstüme yürümeye başladı zor kaçtım :) Bazen fillerin de geldiği oluyormuş hatta ilk geldiğimiz gün resepsiyonun önünde koca bir fil kakası vardı. Hava karardıktan sonra ise asla tek başına odadan başka bir yere gitmene müsade etmiyorlar. Odadan akşam yemeğine gideceğiniz vakit mesela telefon açıp haber veriyorsunuz ve biri gelip size eşlik ediyor.
Kulübeler iki kişilik ve tamamen size özel. Tavan yüksekliği çok yüksek ve dekorasyon ortama çok uyumlu. Çok anlatamadım ama resimlerden zaten ne demek istediğimi anlayacaksınız. Favorim şömine köşesi ve ısıtmalı yatak. Biz kış aylarında gittiğimiz için çok makbule geçti. Banyosu ve küvetten manzara ise mükemmeldi. Odanın önündeki özel teras da güneşli havada ekstra keyifliydi.
Oda fiyatına Kahvaltı, Öğle yemeği ve akşam yemeği dahil. Günlük program genelde şöyle:
6:30-8:30 Çay kahve ikramı sonrası sabah safarisi
8:30 -10:30 Kahvaltı
13:00 -14:30 Öğle yemeği
15:30 Çay saati
16:00-18:00 Akşam safarisi
19:00 sonrası Akşam yemeği
Saatler gittiğiniz mevsime göre değişebilir ama genel akış böyle. Aralarda da ister havuzun tadını çıkarın ister odada dinlenin. Onun dışında ek ücret karşılığında aktiviteler de sunuluyor. Mesela yürüyüş turları ya da piknik gibi. Masaj vs yaptırabileceğiniz bir Spa da mevcut.
Otelin iki yemek salonu bir de güzel havada dışarda oturmak için bir alanı var. Kahvaltı Büfe + A La Carte ve özellikle terasta manzaraya karşı çok çok keyifliydi. Öğle yemeği için geniş bir A La Carte menüsü var ve istediğinizi sipariş edebiliyorsunuz. Fish & Chips'i mesela çok başarılıydı.
Akşam yemeğinde ise günlük değişen ,Çorba, başlangıç, ana yemek ve tatlı olmak üzere bir 4-course menüsü var. Her iki akşam da çok memnun kaldık tüm yemeklerden ama Kudu eti favorimiz oldu.
Porsiyonlar genel olarak çok büyük ve yemekler arasında da genelde tembellik yaptığımız için 2 günün sonunda aşırı tok ayrıldık :)
Peki safari nasıl geçiyor?
Kaldığınız süre boyunca size atanmış bir rehber 'Ranger' var. Bizim rangerimiz Abby çok ama çok tatlıydı ve işini o kadar çok seviyor ki. Bizimle birlikte bir başka aile de vardı ve hep aynı grupla çıkıyorsunuz. Hatta son safarimizde sadece ikimizdik. Başka müşteriler olsa da grupları bozmuyorlar. 11 bin hektarlık bir alandan bahsediyoruz ve hayvanların o anda nerede olduğunu rangerlar da bilmiyor. Aynı anda bir kaç araç safariye çıktığımız için rangerlar aralarında hep iletişim halinde ve bir hayvan bulduklarında hemen haber veriyorlar. Buradaki amaç tabii mümkün olduğunca Big 5'lardan bulmak. Zebra, Antilop daha çok konuk oyuncu muamelesi görüyor. Mesela bir gün 2 saat soğukta fillerin peşine düştük ama bulamadık. İnsan biraz üzülse de vadilerin arasından çok keyifli inişli çıkışlı bir off road sürüş yaptık, ona bile değdi. Aslanları da önce bayağı bir arayıp sonra iki ayrı safari de görme fırsatı bulduk. Onlara o kadar yakın olmak, seslerini duymak çok etkileyiciydi ve o saatlerce aramaya değdi. Araçların üstü açık ve özellikle sabah safarisinde hava çok soğuk oluyordu. Neyse ki yağmurluk, battaniye herşey düşünülmüştü. Akşam safarisinde bir zürafa ile beraber durup bira içtik o da mesela çok eşsiz bir andı. Otele dönerken günbatımı ve ardından yıldızları izlemek ise bir diğer hep hatırlayacağım an.
Özetle: Dediğim gibi sadece safari değil tüm tesis ve ortam çok keyifliydi, bir de safari eklenince ayrı bir güzel oldu. Cape Town'a gelmişken mutlaka safariye gidin derim. Gondwana'yı mutlaka tavsiye ederim.
Otelin sayfasına göz atmak için tıkla.
Cape Town ile ilgili tüm yazılar için tıkla.
留言