Yurtdışında Yaşam serisinin ilk konuğu Zeynep Oktar'la tanışın. Kendisi bir kaç ay önce İstanbul'dan Dubai'ye taşında ve artık Dubai'den bildiriyor. Instagram hesabında (@zey_oktar) ve blog'unda birbirinden iç açıcı fotoğraflarıyla Yaz'ı özletiyor. Ben de uzun zamandır Zeynep'in maceralarını takip ediyorum ve Dubai'ye nasıl gitti, niye gitti ve oralarda yaşamak nasılmış diye sordum. gelin birlikte öğrenelim :)
Selam Zeynep,
Öncelikle seni tanıyalım, kısaca kendinden bahseder misin?
Aslında kendimi hayatta her an mutlu olmak isteyen biri olarak tanımlayabilirim. Ben İzmir’de doğup büyüdüm o yüzden biraz rahatlığıma ve özgürlüğüme düşkünümdür. Küçük anlardan zevk almak benim için önemlidir. Daha sonra üniversite için İstanbul’a yerleştim ve orada da işe başlayınca yaklaşık 9 sene İstanbul’da yaşadım. Özgürlüğüme düşkünüm dedim ya bu süre içinde tam zamanlı çalışırken aynı zamanda sık sık seyahat ederek hiç bir anımı boş geçirmemeye kendimi adadım ve seyahatlerimden bahsettiğim, deneyimlerimi paylaştığım sitemi açtım. Siteme düzenli olarak yazamasam da şu an aktif olarak Instagram’dan takipçilerimle hayatımı paylaşıyorum ve edindiğim tecrübelerle kendimce herkese biraz ilham vermeye çalışıyorum.
Yakın zamanda Dubai’ye taşındın. Öncelikle neden böyle bir karar aldın ve taşınma sürecinden biraz bahsedebilir misin?
Ben uzun zamandır yurtdışında yaşama hayali kuruyordum. Farklı kültürler görmek, farklı insanlar tanımak, konfor alanından çıkmak benim için hep önemliydi. Çünkü aslında dışarıda kocaman bir dünya var ve hayat sadece yasadığımızdan ibaret değil.
Bu yüzden de bir süredir farklı ülkelerde is fırsatlarını araştırıyordum. Dubai hiç ama hiç aklımda yoktu. Bir gün Linkedin’den bir is görüşmesi teklifi aldım, görüşmeler yaptım ve bugün Dubai’deyim! İnsanın karşısına ne zaman nereden fırsat çıkacağı hiç belli olmuyor!
Dubai’de İş hayatı nasıl gidiyor? Türkiye ile temel farklılıklar sence nedir?
Dubai’de is hayati oldukça profesyonel. Genel olarak dünyanın her yerinden farklı kültürlerde, farklı geçmişlere sahip insanlar burada çok hoşgörülü bir çalışma ortamının parçası. Türkiye’den en büyük farkı benim için özel hayat ve is hayati arasındaki dengeye verilen önem oldu. Türkiye’de biraz gece gündüz, tatil demeden iş telefonlarını açma, mailleri sürekli okumak zorunda olma ve hep iş için hazır bulunma var. Fakat burada tatildeysen tatildesin. Hafta sonu mu, kimse kimseyi iş için rahatsız etmiyor. Bu konuya çok saygılılar. Ayrıca yetenek gelişimine verdikleri emek de çok büyük. Senin kariyerinle ilgili kararlar kişisel veya duygusal algılanmıyor tam tersine destekleniyor.
İş başvurusu yaparken nasıl bir yol izledin, Dubai’de çalışmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerin olur?
Şöyle söyleyeyim, bu ise şahsen ben başvurmamış olsam da beni Linkedin’den buldular. Yani güzel ve profesyonel gözüken bir Linkedin hesabi çok önemli. Yurtdışı is fırsatlarından bahsettiğimiz için profilin İngilizce olması şart. Bunun yani sıra CV ile ilgili en önemli konu, jenerik bir cv’den çok pozisyonun beklentilerine ve tanımına uygun yazılmış olması. Çünkü işverenlerin cv’niz üzerinde harcayacak çok vakitleri yok. O yüzden kendinizden bahsederken onların duymak istedikleri özelliklerinize veya profesyonel geçmişinize yer vermelisiniz.
Vize sürecinden biraz bahsedebilir misin? Dubai’de çalışanlara kaç yıllık vize veriliyor, ne gibi şartları var gibi gibi.
Öncelikle yeni pozisyonunuzu kabul ettiğinizde size bir evrak listesi yolluyorlar. Bu evrak listesini hazırlayıp şirketinize iletiyorsunuz ve size bir ülkeye giriş vizesi çıkıyor. Bu vize, pasaportunuza basılmıyor, bir pdf olarak şirketiniz size yolluyor. Onu bastırıp ülkeye giriş yapıyorsunuz. Sonrasında asıl vize işlemleriniz başlıyor fakat bunları hep şirketiniz sizin için ayarlıyor. Bazı sağlık taramaları ve bazı evraklardan sonra 3 yıllık oturma ve çalışma vizeniz çıkıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde vatandaşlık almanız imkansıza yakın. Buraya çalışmak için gelen neredeyse herkes de çalışma vizesiyle yaşıyor. Bir kimliğiniz de oluyor. Her isinizi bu kimlik ile hallediyorsunuz.
Orada da her şey toz pembe değil herhalde, Dubai’de yaşamanın dezavantajları nedir?
Tabii ki değil. Bir kere ilk etapta gelmenin büyük masrafları var. Ev kiraları burada çek ile yıllık, 6 aylık veya 3 aylık olarak ödeniyor. Sizin ev sahibi ile yaptığınız pazarlığa biraz bağlı. Yani öyle her ay maaşınızla aylık ödeyemiyorsunuz. Bunun gibi daha bir çok başka masraf var.
Bunun yansıra arada güzel bir şarap veya sıcakta soğuk bir biradan keyif alan biri olarak burada otel arazileri ve otel arazileri içindeki restoranlar dışında alkol satışı yok. Ne marketlerde ne de restoranlarda. Şehir dışında alkol satan marketler var ama sizin alkol alma lisansınızın olması gerekiyor.
Sanırım bu iki konu dışında başka bir dezavantajıyla şimdilik karşılaşmadım!
Peki ya en güzel yanı?
Benim için her mevsim yaz olması ve her an gidebileceğim bir plajın yürüme mesafemde olması en güzel yanı. Tabii ki yazın hava çok sıcak oluyormuş ama yine de 4 mevsim yaz olan bir yerde yasamak oldukça egzotik ve eğlenceli!
Son olarak, artık bir Dubai’li olduğuna göre, Dubai’yi ziyaret edenlere mutlaka yapın/gidin dediğin nereler var?
Çöl safarisi kesin yapılmalı. Zaten oldukça turistik bir aktivite.
Macera sevenlere skydivingi tavsiye ederim. Benim henüz yapma fırsatım olmadı ama yapacağım. Önemli nokta önceden rezervasyon gerektiriyor.
Çok da maceraya gerek yok ama Dubai’yi yüksekten görmeyi çok isterdim diyenlere Burj Khalifa’ya çıkmak gibi bir de helikopter turunu tavsiye edebilirim.
Birçok beach clubdan birine gidip plajda güzel bir gün geçirebilirsiniz. Burada brunch'lar çok moda. Bir gün Brunch denemenizde fayda var.
Bir çok güzel restoran var, birkaç tanesine önceden rezervasyon yaptırın derim.
Kısacası burada hayat keyifli zaman geçirmek üzerine kurulu o yüzden tadını çıkarın!
Teşekkürler :)
Zeynep'in Dubai'deki ve seyahatlerindeki maceralarını takip etmek için mutlaka Instagram'dan takibe alın derim. Verdiğin bilgiler için sana buradan da tekrar teşekkür ediyorum.
Instagram: @zey_oktar
Yurtdışında Yaşam'la ilgili diğer yazılarım için tıkla
Comments